Posted by 
BP Amerika ve NASA, enerji üretimi ve kaynak çıkarımını Dünya sınırlarının dışına taşıyacak önemli bir anlaşma imzaladı. İki kuruluş, onlarca yıldır zorlu ortamlarda faaliyet göstermenin kazandırdığı dijital teknolojileri ve teknik uzmanlığı paylaşma konusunda anlaştıklarını duyurdu. Gerçekten de BP’nin teknolojisi bir gün Mars’ta ya da Ay’da sondaj yapılmasını sağlayabilir. NASA ve BP’den önemli anlaşma
BP, Dünya’nın zorlu ve uzak ortamlarında operasyonlar yürütme deneyimine sahipken, NASA da Mars’ın uzak yüzeyinde keşif araçları işletiyor. İki kurum arasındaki anlaşma, NASA’nın görev hedeflerini ilerletmek için çeşitli kuruluşlarla işbirliği yapmasına olanak tanıyan Space Act Agreement (Uzay Yasası Anlaşmaları) kapsamında gerçekleştirildi.
Kurulan ortaklık, yeni teknolojilerin Dünya’dan ayrılmadan önce Mars’ta test edilmesini sağlayacak. İşte bu noktada dijital modelleme ve simülasyon devreye giriyor. Bu anlaşma, ekipmanı zorlu ve uzak yerlerde görselleştirmek için dijital modellerin ve simülasyonların kullanılmasını sağlayacak. Bu sayede mühendisler ve bilim insanları yeni ekipmanları yerin 4.27 kilometre altında ya da yüz binlerce kilometre uzakta başka bir gezegendeki benzer koşullarda dijital olarak test edebilecekler.
Mars’taki su için sondaj şart
Bu anlaşmanın Mars’ın derinliklerinde büyük miktarda sıvı halde suyun keşfedilmesinden sonra geldiğini belirtelim. İlginç bir şekilde, bu yeraltı su kaynağı potansiyel olarak tüm gezegeni 1.5 km derinliğinde bir okyanusla kaplayabilir. Mars’taki bu bulgu her yönüyle heyecan verici olsa da su, yerin 10-20 kilometre derinliğinde bulunuyor. Bu da tıpkı Dünya’daki gibi Mars’ta da kapsamlı sondajların yapılmasını gerekli kılıyor.
Bu işbirliği sayesinde NASA, gelecekteki insan yerleşimleri için bu derin rezervuara erişme ve buradan su çıkarma teknolojisini geliştirebilir. Diğer taraftanroket yakıtı üretimi için önemli olan su buzu gibi ay kaynaklarının çıkarılmasına da yardımcı olabilir. Ay’ın ayrıca demir, titanyum ve alüminyum gibi bol miktarda metal kaynağına sahip olduğu bilinmekte.
Ek olarak bu ortaklık BP ve NASA arasında hidrojen, rejeneratif yakıt hücreleri, yüksek kapasiteli piller, güneş enerjisi sistemleri ve küçük ölçekli nükleer enerji sistemleri konularında da gelecekte işbirliklerine yol açabilir.